Denizli'de üst üste depremler

Denizli'nin Pamukkale ilçesinde üst üste 3 deprem meydana geldi. Depremler sırasıyla 3.5, 3.6 ve 3.7 büyüklüğünde gerçekleşti.

AFAD'dan aktarılan bilgiye göre, Denizli'nin Pamukkale ilçesinde 03:21'de gerçekleşen depremin büyüklüğü 3.5, derinliği ise 7 km olarak belirlendi.

03:46'daki deprem ise 13.86 km derinliğinde, 3.6 şiddetinde gerçekleşti.

04:33'te yine Pamukkale merkezli bir deprem gerçekleşirken sarsıntının büyüklüğü 3.7 olarak kaydedildi.

2021 Emekli maaşları zamları açıklandı! Kuruşu kuruşuna hesapladık

Açıklanan enflasyonla birlikte SSK, Bağ-Kur ve tarım emeklilerinin alacakları zamlarda netleşti. Emekliler, Ocak-Haziran döneminde maaşlarını yüzde 8.36 zamlı alacak. Zamla birlikte ek ödeme de artacak.

10 milyona yakın SSK, Bağ-Kur, tarım emeklileri, Ocak ve Temmuz olmak üzere senede iki kere ve bir önceki 6 aylık dönemde gerçekleşen, TÜİK tarafından açıklanan enflasyon oranına göre maaşlarını zamlı alıyor.

TÜİK, 2020 Temmuz-Aralık enflasyonunu açıkladı ve zamlar da netleşti. Buna göre işçi ve Bağ-Kur ve tarım emeklileri temmuz ayında maaşlarını yüzde 8.36 zamlı alacaklar.

NOT: Tabloda 2020 Aralık maaşa yansıyan zam tutarı, temmuz ayındaki 5.75 zam oranı üzerinden hesaplanmıştır. Zam oranı hesaplamasında ek ödemeler de dahil edilmiştir.

Memurlar dikkat! İşte 2021 memur maaş zammı hesaplaması

 Tam Bir Sağlık Bombası: Hurmanın Muhteşem Faydaları

Hurma ülkemizde çoğunlukla Ramazan aylarında tüketilse de beslenmemize eklememiz gereken başlıca besinler arasında yer alıyor. Potasyum, magnezyum ve kalsiyum olmak üzere birçok mineral ile vitaminle dolu olan hurmanın faydalarını anlatıyoruz.

Lif kaynağı

Hurmanın lif oranı çok yüksek. Öyle ki 100 gramı 3,5 gram lif içeriyor. Bu sayede midede sünger gibi şişip hacim kaplıyor ve mideyi geç terk ettiği için tokluk hissi oluşturuyor. Yüksek lif, aynı zamanda bağırsakları çalıştırıyor ve kabızlıktan kurtarıyor.

Antioksidan deposu

Antioksidanlar, damar ve kalp tıkanıklığına izin vermez. Çok iyi bir antioksidan olan hurma, vücudu zararlı bakteri ve mikroplardan arındırıyor. Ayrıca yaşlanmadan kaynaklanan hastalıkların meydana gelme riskini en aza indiriyor.

Antioksidan içeriği hücrelerin yenilenmesini sağlıyor. Bu sayede dokusu yenilenen cilt daha genç bir görünüme kavuşuyor. Cildin ihtiyacı olan nemi karşılıyor. İşte bu yüzden hurma, her zaman tüketilmesi gereken besinler arasında yer alıyor.

Hurmayı diğer meyvelerden ayıran en önemli özelliği, hurma bekledikçe antioksidan özelliğini kaybetmiyor, artırıyor. Diğer meyveler bekledikçe antioksidan özelliğini yitiriyor ve çürütüyor.

Göz sağlığını koruyor

A vitamini gözler için en çok ihtiyaç duyulan vitaminler arasındadır. A vitamini gözlerin daha sağlıklı olmasını sağlayarak gece körlüğü gibi rahatsızlıkların oluşum riskini en aza indiriyor. Ayrıca hurma, katarakt oluşumunu da geciktiriyor. Kısacası düzenli olarak hurma tüketimi göz sağlığını olumlu yönde etkileyerek göz sinirlerini korur.

Cildi gençleştiriyor

Antioksidandan zengin olan hurma hücre yenilemesini sağlaması sayesinde cildimiz üzerinde de faydalı oluyor. Yenilenen doku cildi daha genç bir görünüme kavuşturuyor. Cilt elastik yapısını kaybettiğinde yanakta çökmeler artıyor ve derin yüz çizgileri belirginleşiyor. Hurma cilde ihtiyacı olan nemi veriyor, böylelikle cilt daha elastiki bir yapıya sahip oluyor. İçeriğindeki B vitamini sayesinde ciltte oluşan yaraların da daha hızlı iyileşmesine katkıda bulunuyor.

Strese iyi geliyor

Stres ve stres kaynaklı hastalıklar çoğu kişinin genel sorunu haline geldi. Hurma içeriğinde bol miktarda B6 vitamini barındırıyor. Bu vitamin ise sinir sistemini güçlendiriyor, strese karşı savunma gerçekleştiriyor. İçerdiği magnezyum vitamini de sinir sistemini güçlendirerek sağlıklı çalışmasını sağlar. Her gün düzenli olarak 7 adet hurma tüketirseniz sinir sisteminizi kuvvetlendirebilirsiniz.

Hafızayı koruyor

Hurmanın hafızaya verdiği destek oldukça fazladır. İçeriğinde bulunan B karoten beyin sağlığını olumlu yönde etkileyerek koruyor, hafızayı güçlendiriyor. Hurma, beyin hücrelerinde oluşan hasarın giderilmesine yardımcı oluyor, hafıza kaybını önlüyor. Yaşlılıkta meydana gelen Alzheimer hastalığına iyi geliyor.

Kalp sağlığını koruyor

Kalp dostu besinlerin başında yer alan hurma, içeriğindeki zengin potasyum minerali sayesinde kan basıncını (tansiyon) dengeliyor ve kalp ritmini düzenliyor. Hiç kolesterol içermediği gibi güçlü bir antioksidan olması sayesinde kalbi zararlı bakterilerden ve mikroplardan koruyarak, damar tıkanıklıkları riskini azaltıyor.

Kanser riskini azaltıyor

Kansere yakalanma riskini azaltan selenyum açısından zengin olan hurma, yüksek oranda lif içeriyor. Hurmada bolca bulunan lifler; kolon, göğüs ve rahim kanseri riskinden bünyeyi koruyor. Düzenli olarak hurma tüketirseniz kansere yakalanma riskiniz de bir o kadar azalıyor.

Corona Virüsüne Karşı Alınabilicek Önlemler!

Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve şu ana kadar pek çok ülkede görülen yeni tip Corona virüsü Türkiye’de de ortaya çıktı. Tüm dünya için bir tehdit oluşturan bu salgının Ülkemizde de görülmesi üzerine güvenlik önlemleri üst düzeye çıkarıldı.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Dün akşam saatlerinde Corona virüs şüphesi olan bir vatandaşımızın test sonucu pozitif çıktı. Hastanın virüsü, Avrupa teması üzerinden aldığı bilinmektedir. Dış dünyadan tamamen izole edilmiştir” ifadelerini kullandı.

“Verilere göre tanı erken konulmuştur”

Bakan Fahrettin Koca, Çin’in Vuhan kentinde 90 gün önce 12 Aralık 2019’da ortaya çıkan yeni tip Corona virüsün, başka pek çok ülkeye 1-2 hafta içinde bulaşmasına ve çok hızlı bir küresel yayılım göstermesine rağmen Türkiye’nin süreçte büyük bir başarı gösterdiğine vurgu yaptı.  Bakan Koca, “Tanı, yüksek ateş ve öksürük şikâyetinin sebebinin araştırılması sonucu konulmuştur. Dış dünyadan tamamen izole edilmiştir. Hasta bir erkektir ve genel durumu iyidir. Aile bireylerinin hepsi ve yakın çevresindeki tüm bireyler bu anlamda gözetim altındadır ve her biri şüpheli kabul edilmiştir. Hasta mahremiyetinin korunması açısından detaylı bilgilerin paylaşılması uygun bulunmamıştır. Bu ülkemizde görülen ilk vakadır. Verilere göre tanı erken konulmuştur. Virüs bulaşmışsa bu çok sınırlıdır” dedi.

Yeni Corona Virüs Evde İzleme (karantina) Kuralları

Sağlık Bakanlığından alınması gereken önlemler ile ilgili, “Yeni Corona Virüs Evde İzleme (karantina) Kuralları” başlıklı bir paylaşım yapıldı. Paylaşımda, “Son 14 gün içerisinde yeni Corona virüs hastalığı görülen ülkelerden birinden geldiyseniz, ateş, öksürük, solunum sıkıntısı gibi belirti ve bulgularınız olmasa bile 14 gün süresince evden çıkmamalısınız. Evden çıkmak zorunda kalırsanız, mutlaka tıbbi maske takın, mümkün olduğunca toplu taşıma araçlarını kullanmayın. Evinizde ziyaretçi kabul etmeyin. Mümkünse ayrı bir odada kalın. Odanızı sık sık havalandırın. Evin ortak alanlarında mutlaka tıbbi maske takın. Mümkünse ayrı tuvalet ve banyo kullanın” uyarıları yapıldı.

SAÜ, Corona Virüs Önlemlerini Arttırdı

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Rektörü Fatih Savaşan, üniversitede tedbirleri üst düzeye çıkardıklarını belirterek, “Sağlık Bakanımızın Corona virüs açıklamasında belirttiği gibi salgın tehlikesine karşı tedbirler alınmalı ama panik oluşturulmamalıdır. Türkiye başarılı mücadelesi ile zaman kazanmıştır. Üniversite olarak bize düşen tedbirleri aldık ve ilave tedbirleri de alacağız” dedi. Aldıkları tedbirler hakkında da bilgi veren Rektör Savaşan, “Bu bağlamda, yurtdışı etkinlik katılımları ve yurtdışı katılımlı etkinlikler iptal edilmiştir. Öğrenci ve personelimiz bakanlık açıklamalarına ve bilgilendirmelere uymalıdır. Uluslararası öğrencilere, etnik kökene ve fizyolojik görünüşe göre ayrımcılıktan kaçınılmalıdır. (Varsa) Yurtdışından yeni dönen öğrencilerimiz ve personelimiz 14 gün süre ile bireysel karantina uygulamalı (toplu yerlerden uzak durma ve teması minimize etme) ve belirtiler bulunması halinde sağlık kuruluşlarına başvurmalıdır. Yurtdışından yeni dönen öğrencilerimiz (belgelendirmeleri şartıyla) devamsızlıktan iki hafta süreyle muaftır. Bu durumdaki personelimizin birimini iletişim araçlarıyla bilgilendirmesi yeterlidir. Hastalıkla ilgili bilgi kirliliğine karşı öğrencilerimiz ve tüm personelimiz farkında olmalıdır. Hastalıkla ilgili en doğru bilgileri, T.C Sağlık Bakanlığı web sitesinden ulaşılabileceğini hatırlatmak istiyorum. Tedbiri arttıralım, teması azaltalım, ellerimizi bolca yıkayalım” diyerek öğrenci ve personellerine uyarılarda bulundu.

“SAÜ olarak önlemlerimizi aldık”

Bunun yanı sıra üniversitede küresel bir salgına yol açan Corona virüs konusunda öğrencilerin ve personelin bilgilenmesi amacıyla birçok farkındalık ve bilgilendirme toplantıları, uzman görüşlerinin yer aldığı konferanslar ve çalıştaylar düzenlendi. Üniversitenin düzenlediği ve öğrenci ve personelin yoğun ilgi gösterdiği, “Dünyayı Sarsan Virüs Corona” adlı bilgilendirme toplantısında konuşan SAÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Temel Gürdal, Sakarya Üniversitesi olarak Corona virüs konusunda önlemlerini aldıklarını ifade etti. Prof. Dr. Gürdal, virüsün yaygın olduğu ülkelerden gelen öğrencilerle ilgili bir takım tetkiklerin ve tedbirlerin alındığını ve alınmaya devam ettiğini söyledi.

“Corona virüsü insandan insana damlacıklar yolu ile bulaşıyor”

Üniversitede düzenlenen “Virüsler ve Viral Enfeksiyonlar” başlıklı konferansta konuşan SAÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı ve Viroloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Altındiş, virüsün hayvandan insana bulaşan zoonoz bir virüs olduğunu, bu nedenle zayıf bir virüs olduğunu belirtti. Prof. Dr. Altındiş, “Virüs aslında zarflı bir virüs, eski klasik formlarıyla soğuk algınlığı yapan bir virüs. Özellikle kış aylarında, sonbahara doğru, solunum yolu enfeksiyonlarından sorumlu bir virüs. Zaman zaman da salgınlar yapmakta, hatta bunun sinir sistemine de bulaşan nadir formları bulunabilmektedir. Fakat Covid-19 virüsü insandan insana damlacıklar yolu ile bulaşıyor. Yani birisi öksürdüğü zaman 1 metre etrafına yayılıyor” diye konuştu.

“Corona virüs çok hızlı yayılıyor”

Üniversite tarafından, gündemdeki konularla ilgili uzman görüşleri alınarak halkı bilgilendirmek adına haber/video şeklinde hazırlanan “Bir Bilene Soralım İstedik” kapsamında, SAÜ Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Oğuz Karabay’dan Corona virüs hakkında bilgi alındı. Corona virüsünün yüzde 3’lük bir ölüm oranına sahip olduğunu kaydeden Prof. Dr. Oğuz Karabay, virüsün bulaşma yollarına ve bulaşıcılığına dikkat çekti. Karabay, “Öksürme ve hapşırma yoluyla saçılan damlacıklarla, hastanın etkileşimde olduğu yüzeylerden, göz, ağız, burun mukozasından bulaşıyor. Şu anda el sıkışma, sinemaya, tiyatroya gitme zamanı değil. Bu virüsün 14 güne kadar bulaştırma süresi var. Fakat insanların yüzde 80’ine 3,3 gün süreyle bulaşıyor. En uzun kuluçka süresi 14 gün olduğu için 14 günü temel almak zorundayız” ifadelerini kullandı.

“Temizlik ve hijyenimize çok dikkat etmeliyiz”

Sağlık Bakanlığı’nın aldığı önlemlere ve uyarılara dikkat edilmesinin çok önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Karabay,  “Virüsten korunmak için, temizlik ve hijyenimize çok dikkat etmemiz lazım.  Enfekte olan kişilerden uzak durmalı ve maske takmayı ihmal etmemeliyiz. Ellerimizi daha fazla yıkayacağız” dedi.

“Virüsten korunmak için en etkili yollardan biri; kolonya”

Prof. Dr. Oğuz Karabay, Corona virüsünden korunmak için ellerin daha sık yıkanması ve alkollü dezenfektanlar kullanılması gerektiğini belirterek, “Ellerimizi 20 saniye boyunca su veya sabunla yıkamalı, alkol bazlı dezenfektanlarla temizlemeliyiz. Eğer bunları yapamıyorsak kolonya bile bu virüslerin bulaşmasını engellemede oldukça etkili. Toplumuzda çok güzel bir alışkanlık var; kolonya. En basit ulaşılan alkol, evlerimizde ve iş yerlerimizde kolonyayı daha fazla kullanalım ve hep yanımızda bulunduralım. Ancak korku ve panik havasına asla girmemeliyiz”  şeklinde konuştu.

Corona Virüsü'ne İlişkin Sevindirici Haber! Peki Bu Çok Konuşan Ve Üzerinde Çok Durulan Virüse İlişkin Sevindirici Haber Nedir? işte tüm bu soruların cevapları....

Çin'in Hubei eyaletinin Wuhan kentinde canlı bir balık pazarında ortaya çıkan ve tüm dünyaya hızlı bir halde yayılan korona virüs ile ilgili olarak tüm dünyayı şaşırtacak son dakika açıklaması geldi. Yapılan açıklamada Vietnam'da uzun zamandır yeni vaka görülmediği belirtilirken mevcut hastalara ilişkin de tüm dünyayı umutlandıran bir izahat geldi. Ayrıca Çin'den sonrasında maksimum ölümün yaşandığı İran'da da virüse karşı alarm seviyesi artmış durumda. İşte Vietnam'da yaşanmış olan o gelişme ve corona virüsü için insanları umutlandıran son dakika açıklaması tam olarak detaylarıyla burada....

Çin'in Hubei eyaletine bağlı Wuhan'da bir balık pazarında ortaya çıkan ve tüm dünyaya yayılan Koronovirüs ile ilgili olarak tüm dünyayı umutlandıran bir son dakika açıklaması geldi. Corona Virüsün yayılmaya başlaması ile beraber çok sayıda ülkede alarm verilmiş ve birçok ülke yurtdışı uçuş rotalarını azaltılmıştı. Corona virüs hastalığından ölen insanoğlun sayısı Çin'den sonrasında en çok İran'ı vurdu. İran bu önemli mevzuya ilişkin lüzumlu tedbirleri almamakla eleştiriliyordu.

Vietnam, bugüne kadar ülke topraklarında 16 enfekte hastalıklı birey olduğunu duyurmuştu. Vietnamlı yetkililerden gelen son açıklama corona virüs mucizesi mi yaşanıyor? sorusunu akıllara düşürmüş vaziyeti içerisinde yer almaktadır. 

Yapılan açıklamada 16 covid-19 hastasının tamamının iyileşip hastanelerden taburcu edilmiş olduğu ve vietnam sınırları içinde hiçbir vakanın kalmadığı anlatım edildi. Yapılan açıklamada 16 covid-19 hastasının tüm bunlarnın iyileşip hastanelerden taburcu edilmiş olduğu ve vietnam sınırları arasında hiçbir vakanın kalmadığı ifade edildi. 

Yapılan açıklamada 16 covid-19 hastasının hepsinın iyileşip hastanelerden taburcu edildiği ve vietnam sınırları arasında hiçbir vakanın kalmadığı anlatım edildi. Corona virüs ilk görüldüğü aralık ayının başından bu yana dünya genelinde 3 binden fazla adamın yaşamını kaybetmesine neden oldu. 83 binin üzerinde de vaka rakamsı bildirildi. 

Corona virüs ilk görüldüğü aralık ayının başından bu yana dünya genelinde 3 binden fazla insanın yaşamını kaybetmesine niçin oldu. 83 binin üzerinde de vaka sayısı bildirildi.

Kullanıcılar Şunları da Aratıyor;

• corona virüsü nedir
• corona virüsü türkiye
• corona türkiye
• corona virüsü son durum
• çin
• virüs
• corona virüsü çin
• türkiyede corona virüsü
• ankara corona virüsü
• van corona virüsü
• corona virüsü haritası
• corona virüsü haberleri
• corona virüsü kaç kişi öldü
• izmir corona virüsü
• corona virüsü son dakika haberleri

Diş ağrısı, kişinin yaşam kalitesini ciddi oranda olumsuz etkileyen bir durumdur. Pek çok farklı nedenden kaynaklanabilen diş ağrısının tedavisi için en kısa sürede diş hekimine başvurmak gerekir. Tedavi edilmeyen diş ağrıları daha büyük sorunları beraberinde getirebilir. 

Diş Ağrısının Nedenleri ?

Diş ağrısının birçok farklı sebebi olabilir. Tedavi için detaylı muayene ile ağrının sebebi saptanmalıdır. Diş ağrısının en sık rastlanan nedeni, diş çürükleridir. Tedavi edilmeyen çürükler, apse yaparak daha da şiddetli ağrıları beraberinde getirebilir. Ayrıca diş minesinin aşınmasından kaynaklanan sıcak-soğuk hassasiyeti de diş ağrısına neden olur. Diş ağrısının nedenleri şu şekilde sıralanabilir: 

• Çürük Dişler: Çürük dişiniz varsa sıklıkla yiyecekler çürüğün harap ettiği ve normal dokusunu kaybetmiş olan çürük bölgesine takılarak veya birikerek rahatsızlık verir. Dişinizde dayanılmaz ağrılar varsa, bu ağrılar gece uykunuzdan uyandırıyorsa veya hiç uyutmuyorsa, artık bakteriler dişin pulpası dediğimiz damar ve sinirleri içeren öz kısmına ulaşmış demektir. Yani bakteriler ve hatta yemek artıkları artık dişin siniri ile mikro düzeyde temas halindedir ve bu durum genellikle çok şiddetli ağrılara sebep olur. Sadece tatlı bir şeyler yerken veya içerken dişleriniz kısa bir süre kamaşıyor gibi oluyorsa ve birkaç dakika içerisinde geçiyorsa, büyük ihtimalle çürük dişiniz var demektir.
• Dentin Hassasiyeti: Eğer dişiniz sadece soğuk veya sıcak gıdalar tükettiğinizde aniden çok ağrıyor ve bu ağrı etken ortadan kalkınca hızlı bir şekilde geçiyorsa muhtemelen dişlerinizde soğuğa hassasiyet vardır. Ayrıca diş eti çekilmesi sebebiyle kök yüzeyleri açığa çıktığından soğuk ve sıcak gibi termal uyaranlarda dişinizde hassasiyet oluşması çok olasıdır.
• Gömülü dişler: Halk arasında 20 yaş dişleri olarak bilinen üçüncü büyük azı dişleri, çenelerin en sonunda bulunan ve bu sebeple çok iyi temizlenemeyen dişlerdir. Etkin temizlenemediği için sıklıkla fark edilmeden çürüyerek ağrıya neden olabilir. Gömülü 20 yaş dişleri ağız ortamına çıkamadığı için hemen önündeki ikinci büyük azı dişine de zarar verebilir. Böyle bir durumda hasta genellikle çenesinin arka bölgesinde, kulağında, gözünde ve hatta boyun bölgesinde bile ağrı hissedebilir. Ağrı yapan gömülü dişlerin tek tedavisi vakit kaybetmeden çekilmesidir. Aksi takdirde önündeki dişin de kaybına neden olabilir veya uzun süreçte kist oluşturabilir. Diş hekimine gidene kadar geçen süreçte ağrı kesici ilaçlardan yararlanmak mümkündür. Bazı durumlarda ise ilgili bölgede veya yüzde şişlik oluşabilir. Bu durum enfeksiyon göstergesidir ve diş hekimi önerisiyle antibiyotik kullanılması gerekebilir.
• Diş eti kaynaklı ağrılar: Diş ağrısı her zaman diş kaynaklı olmayıp diş eti kaynaklı (periodontal) da olabilir. Bazen dişiniz nispeten sağlıklı olsa bile diş etleriniz sağlıksız olabilir. Diş etinin iltihaplanmasına periodontitis adı verilir. Periodontitisin belirtileri; diş etinde kanama, kırmızı/mavimsi-morumsu renk değişikliği, diş eti çekilmesi, diş eti büyümesi, dişlerde yer değiştirme, aralanma, uzama, sallanma, apse oluşumu, hassasiyet ve kötü ağız kokusudur. Ağrı genellikle apse oluşumu ile birlikte görülür. Diş etindeki iltihaptan dolayı basınç artar ve diş ağrıyormuş gibi hissedilir. Bu yüzden iltihap tedavi edildikten sonra dişteki ağrı şikayeti de geçer. Tedavi olarak kanamalı bir işlem olan ve lokal anestezi altında yapılan iltihaplı diş etlerinin uzaklaştırılması ve antiseptik gargaralarla kontrol altına almak şeklindedir.
• Yansıyan diş ağrıları: Yansıyan diş ağrıları ise kaynağından uzak bölgelerde hissedilen ağrılardır. Bir dişin ağrısı yanındaki dişe, iki-üç sıra önündeki dişe veya karşı çenedeki bir dişe yansıyabilir. Ancak yansıyan diş ağrısı çenenin orta hattını geçmez. Çenenin sol tarafındaki bir ağrı sağ tarafına, sağ tarafındaki bir ağrı da sol tarafında hissedilmez. Örnek olarak alt yirmi yaş dişlerinin kulak ağrısına veya ön dişlerde ağrıya neden olması, üst yirmi yaş dişlerinin şakaklara, göze ve elmacık kemiklere kadar vuran ağrıya neden olması, tek taraflı çiğnemek yada diş gıcırdatmanın eklem ağrısına hatta kulak çınlamasına neden olması, sistemik olarak kalp krizi geçmişi bulunan hastalarda kalp ağrısının sol kola, omuza, boyuna, sol çene ve dişlere yansıması sayılabilir.
• Sinüzit: Üst çenede bulunan dişlerden özellikle arka bölgede yer alan dişler, bazı hastalarda sinüs dediğimiz boşluklarla ilişkide olabilir. Sinüsler, kafa kemiklerinin içine yerleşen ve ağızları (yani kanalları) burun içine açılan, içi hava dolu kemik boşluklarıdır. Sinüs boşluklarındaki mukozanın çeşitli sebeplerle iltihaplanması ile sinüzit denilen hastalık ortaya çıkar. Sinüzitin neden olduğu ağrı, bazen diş ağrısı ile karıştırılabilir. Bunun ayrımını diş hekimi ve kulak-burun-boğaz doktorları yapabilir. Böyle bir durumda sinüzite yönelik tedavi uygulanıp ağrıyan dişlerin durumu bir süre takip edilir.

Diş Ağrısına Hangi Tedaviler Uygulanmalı ?

Diş ağrısının sebebi bulunduktan sonra uygulanacak yöntemler de değişkenlik gösterir. Diş hassasiyeti sebebiyle olan ağrıların giderilmesi için hassasiyet giderici diş macunları kullanılabilir. Bu amaçla üretilen diş macunları, florür ve potasyum içerir. Açık kök yüzeyleri ve diş eti çekilmesi varsa diş hekimi tarafından koruyucu olarak özel verniklerle dentin hassasiyeti tedavisi uygulanabilir. Hatta açık kök yüzeyleri dolgu ya da protezlerle kapatılabilir. Ek olarak bu tip bir durum söz konusuysa evde uygulayabileceğiniz bazı basit işlemler de hassasiyetinizi azaltabilir. Örneğin ılık tuzlu su ile günde birkaç kez ağız gargarası yapmak ve yumuşak bir diş fırçası ile diş etlerinizi yuvarlar şekilde fırçalamak bir nebze rahatlatabilir.

Septal ağrı diye bilinen, yemek yendikten sonra özellikle arka dişlerin arasına yemek artığının sıkışması ile diş etine baskı yaparak ortaya çıkabilir. Bunun nedeni ise yemek artıklarının diş aralarından etkili şekilde temizlenememesidir. Bu yüzden yemek yedikten sonra arayüz fırçası veya diş ipi ile iyice temizlemek önemlidir.

Diş Ağrıları Neden Akşam Vakti Tutar ?

Şiddetli diş ağrısı özellikle geceleri başlar. Çünkü hormonal değişiklikler ile damar içi basıncın artması ve damarsal genişlemeler, geceleri ağrıyı daha şiddetli hissetmenize sebep olur. Gece başlayan diş ağrısı için yapılabilecek en doğru hamle, ağrı kesici bir ilaç alarak en yakın diş hekimine gitmektir. Diş hekimine erişimin zor olduğu durumlarda ağrıyan dişin diş eti bölgesine kolonya, alkol, aspirin vb şeyler sürmek, son derece yanlış ve tehlikeli uygulamalardır. Çünkü bunlar diş etinde tahrişe sebep olarak ikincil bir ağrıya daha neden olabilir. Ağrı kesici içeren gargaralarla ve tuzlu su ile yapılacak gargara da hastayı bir miktar rahatlatır. Ancak tüm bu yöntemler kısa sürelidir ve tedavi edici değildir. En doğrusu analjezik (ağrı kesici) bir ilaç alarak ağrıyı geçici olarak dindirmek ve ilk fırsatta diş hekimi kontrolüne gitmektir.

Sağlıklı dişler için dişlerinize her gün gerekli bakımları yapmalı ve en ufak bir semptomu ihmal etmemelisiniz. Diş ağrısı hayat kalitesini olumsuz etkileyen bir durumdur. Bu yüzden diş kontrollerinizi yılda en az iki kere yaptırmayı unutmayın.